Tükendi
Gelince Haber VerMaM Sense, geliştiricilerin EOG, EKG ve EMG olmak üzere tek bir kart ile 3 farklı türde sinyali işlemesine olanak tanımaktadır. Her üç sinyal, üç yollu bir anahtar tarafından seçilen sinyal için istenen mod olarak ölçülür. Daha sonra, board çıkış elde etmek ve dijital sinyal işlemek için analogdan dijital dönüştürücüye bağlanır. Sensör Arduino olarak da kullanılabilir. Nano genişletme kartı Arduino Nano sensörün üzerine takılı olduğu için Arduino'nun A7 portuna çıkış sinyali verirken, ortak bir DC jakı aracılığıyla hem kendisine hem de Arduino Nano'ya güç sağlamaktadır. Ayrıca geliştiricilere yardımcı olmak için mühendisler tarafından geliştirilen Arduino kodları paylaşılmıştır. Buradan Arduino kodlarına ulaşabilirsiniz.
Biyoelektrik sinyaller, elektrik akımının doku, organ veya hücre üzerinde ürettiği toplam elektrik akımıdır. Biyopotansiyeller kaynaklandıkları doku ve organlara göre farklılık gösterse de genellikle düşük genlik (10 μV-10 mV) ve düşük frekans (0-200 Hz) gibi ortak sinyal özelliklerine sahiptirler. Bu sinyalleri klinik amaçlarla elde etmek için özel elektrotlar ve elektronik sistemler kullanılır. Bu alanda kullanılan sistemler, genellikle hedef organın ismi ile isimlendirilir (Elektrokardiyografi, Elektroensefalografi gibi). Genliği çok küçük olan bu potansiyelleri ölçmek için elektrotlar, yükselteçler, sinyal adaptörleri ve sinyal görüntüleme cihazları kullanılmaktadır. Deriye yapıştırılan yüzey elektrotları dokulara zarar vermedikleri için yaygın olarak elektrot (EOG, EMG, EKG) olarak kullanılmaktadır. Bazen daha lokal ölçümler yapmak için iğne elektrot kullanmak gerekebilir. Ölçülen sinyaller çok küçük olduğu için her aşamada kayıt sorunları ile karşılaşılmaktadır. Deri iletkenliği, vücut hareketi, elektrot gürültüsü, şebekeden gelen parazit, elektromanyetik dalga etkileşimleri gibi sorunlar zaten küçük olan sinyalin kalitesini daha da bozar.
Prensip olarak her dokudaki biyopotansiyelleri ölçmek mümkün olsa da günümüzde tanı amaçlı en sık EKG, EMG ve EOG kayıtları yapılmaktadır. EOG, kornea ile retina arasındaki elektrik potansiyelini göz çevresine yerleştirilen elektrotlar yardımıyla kaydetme yöntemidir. EOG sinyal genliği 0.05-3.5mV ve frekansı 1-10 Hz'dir. Elektromiyografi (EMG), iskelet kasları tarafından üretilen elektriksel aktiviteyi değerlendirmek ve kaydetmek için kullanılan bir tekniktir. EMG sinyal genliği 1-10 mV ve frekansı 0-500 Hz'dir. Elektrokardiyografi (EKG), harici (deri) elektrotlar kullanarak kalpten geçen elektriksel aktiviteyi ölçmek için kullanılan bir yöntemdir. EKG sinyal genliği 0,5-1 mV ve frekansı 0,1-40 Hz'dir. Sözü edilen biyoelektrik sinyaller önce bir diferansiyel yükseltme devresi kullanılarak 101 kazanç elde edilecek şekilde yükseltilir, ardından sinyalin frekans bandına uygun olarak yüksek geçiren bir filtre kullanılarak filtreleme yapılır. Bu filtreleme aşamasında biyoelektrik sinyallerin kesme frekansları sırasıyla EOG ve EMG ve EKG için 0,1 Hz, 20 Hz ve 0,3 Hz olacak şekilde ayarlanmıştır.